Meşhur söz şöyle öğütler: Bir toplumu anlamak için önce tarihine
ve yaşadığı coğrafyaya bakmalısınız. Gerçekten de yaşamlarımız kraliçelerimizin
neyle ünlü olduğuna, topraklarımızın ne
kadar su gördüğüne ve tarihte yaşadıklarımızın etkisine göre şekilleniyor.
Bugün Türkiye’de kim genlerine yada düşünce şekline doğduğu coğrafya ve tarihin
yer etmediğini söyleyebilir?
Ganalı insanlar tarih boyunca zenginlikleri ve sahip oldukları doğal güzellikler yüzünden cezanlandırılmış. Bu topraklardaki cevheri gören herkes gelip pastadan
bir parça pay almak için insanlara yaşatmadığı zülmü bırakmamış. Bölgedeki
altının varlığı Portekiz, Hollanda, İngiliz, Danimarka ve hatta İsveçliler’i
Gana’ya getirmiş.
Köle ve Altın Ticaretiyle Şekillenen Siyaset
Geçmiş zamanlarda Batı Afrika’daki politik ve ekonomik kuvvet uzun yıllar Batı sudan’daki devletlerin elinde şekillenmiş. Gana ise bu devletlerden hayli uzak olduğu için 13. asıra dek Afrikalı kabilelerce yönetilmiş. Ama Sudanlı tüccarlar yeni pazar arayışına girdikçe güneye doğru yayılmış ve Gana ile Sudan arasında iki büyük ticaret yolu kurulmuş. Bu tarihten sonra Gana’nın bilinirliği artmış ve ün kötülüğü de beraberinde getirmiş...
Geçmiş zamanlarda Batı Afrika’daki politik ve ekonomik kuvvet uzun yıllar Batı sudan’daki devletlerin elinde şekillenmiş. Gana ise bu devletlerden hayli uzak olduğu için 13. asıra dek Afrikalı kabilelerce yönetilmiş. Ama Sudanlı tüccarlar yeni pazar arayışına girdikçe güneye doğru yayılmış ve Gana ile Sudan arasında iki büyük ticaret yolu kurulmuş. Bu tarihten sonra Gana’nın bilinirliği artmış ve ün kötülüğü de beraberinde getirmiş...
![]() |
Sahildeki beyaz yapı Elmina adıyla bilinen köle ticareti kalesi. Fotoğraf anibokstudios.com adresinden alınmıştır. |
Portekizliler, Batı Afrika ile Avrupa arasında bir deniz
yolu bağlantısı kurar. Zengin Gana’nın adı ise “Altın Sahili” olarak anılmaya
başlanır. 1471 senesinde Altın Sahili’ne giren Portekizliler ülke kaynağını
kullanmak için pek çok kale inşa eder. Bu kalelerinin en ünlüsü 1482 yılında
inşa edilen ve içi hala gezilebilen Elmina. İnsanlara yapılan işkenceler ve
köle ticareti maalesef hala herkesin hatırında... Portekizliler’in
imparatorluğu Fransa, İngiltere ve Hollanda baskılarıyla uzun sürmez ama
Gana’daki sıkıntılar da bitmez. Batı Afrika’da gücü ele geçiren bu kez
Hollanda olur fakat İngiltere ve Danimarka’nın baskıları sonucunda bu üç ülke
bir arada hareket etme kararı alır. On yedinci yüzyılda bölgenin altını
sömürülürken bir yandan da Batı’daki işçi talebi yüzünden buradaki savunmasız
yerliler köle olarak satılmaya başlanır. Yerli kabileler köleliği bitirmek
için çaba harcasa da teknik beceri ve silah yetersizliği yüzünden Batılı
devletlere karşı hakimiyet kuramaz. Avrupa ülkeleri on dokuzuncu yüzyılda
köle ticaretini yasaklama kararı alınca insan ticareti durur. 1850’li yıllarda
Danimarka, 1870’lerde ise Hollanda Gana’dan çekilir ve İngiltere Altın
Sahili’nde tek başına hüküm sürmeye başlar. 1874 yılında ise İngiltere Altın
Sahili’ni bir İngiliz Kolonisi ilan eder.
Savaşçı Kral
1925 tarihine kadar Altın Sahili, İngiltere yönetiminin
altındadır. Bu kötü talih aslında günümüzden çok kısa bir süre önce, 6 Mart
1957 tarihinde sona erer ve bağımsızlık ilan edilir. Altın Sahili’nin adı ise
“Savaşçı Kral” anlamına gelen “Gana” ile değiştirilir.
Askeri Darbeler
Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi Gana tarihinde de askeri darbeler mevcut. Yaşanan her darbenin nedeni ayrı olsa da hepsi
aynı sonucu vermiş ve iktisadi durum her seferinde daha da kötüye gitmiş. Gana’da
hava subaylığı görevini yaparken darbe ile başa geçen Jerry John Rawlings
içlerinde en ünlüsü. Anlatılana göre Gana’da pek çok insan açlıkla sarsılırken zengin
aileler evlerinde aylarca kendilerine yetecek yiyeceği olduğu halde ihtiyacı olan insanlarla hiçbir şey paylaşmıyormuş. Darbe ile başa geçen Rawlings
bu evlere tek tek gidip yiyeceklerini paylaşmazlarsa askerleri ile yakıp yıkmaya
geleceklerini söyleyip tehdit etmiş. İşin sonunda herkes zorla da olsa
yiyeceklerini paylaşmaya başlamış ve açlık yüzünden ölümler sona ermiş. Bu olay
yüzünden halkın bir kısmı üzerinden yıllar geçmesine ve darbenin onca kötü
etkisine rağmen Rawlings’e hala saygı duyduğunu söylüyor. Ama saygı duysa da
duymasa da kimsenin darbe dönemlerini yeniden Gana’da istemediğine emin
olabilirsiniz. Bu konuda yapılmış çok anlaşılır bir film var “İskoçya'nın Son
Kralı” adında. Uganda’da yaşanan askeri darbenin ardından gerçek bir olayı konu
ediniyor. Bu filmi izlerseniz Afrika’daki darbelerin insanlara etkisini çok
daha iyi gözlemleyebilirsiniz...
Yorumlar
Yorum Gönder