Gana Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Gana’nın başkenti Akra’ya ulaşan uçaklar Kotoko Uluslararası Havalimanı’na iniş yapıyor. Türk Hava Yolları haftanın her günü İstanbul’dan ülkenin başkenti Accra’ya aktarmasız uçuş düzenliyor. Onun dışında Emirates gibi yurtdışı kaynaklı havayolu şirketleriyle de Dubai üzerinden aktarmalı tarifelerle Gana’ya gelebilirsiniz. Gece uçaktan gördüğünüz Gana karanlığın da şehri örtmesiyle size yaşadığınız memleketlerden farklı bir görünüm sunmuyor. Ama havalimanı kapısından çıkıp Gana ile yüz yüze geldiğinizde tropikal iklimin sıcağını hissedecek, yerel dilleri duyacak ve insanların üzerindeki renkli kıyafetlere hayret edeceksiniz. Bu sıcak karşılama Gana’nın konuklarına “akwaaba!” (yerel dilde hoşgeldiniz) deme şekli.
Akra’da Yaşam
Akra yaşam kolaylığı ve kalite açısından Gana’nın en tercih edilir şehri. Farklı ülkelere ait büyükelçilikler, bankalar, hastaneler, oteller, süpermarketler, alışveriş merkezleri ve dünya mutfaklarına ait lezzetleri pişiren restoranlar bulabilirsiniz. Ama bu seçeneklerin büyük çaplı olmadığını bilin. Alışveriş merkezleri genelde 10, 15 dükkandan oluşuyor ve bu dükkanlarda genelde adı çok duyulmamış markaların ürünleri satılıyor.

Biletler

Gana’ya gelmek için yüksek bir uçak bileti ücretini gözden çıkarmak gerekiyor. Uzaklık ve havayolu şirketlerinin sabit ücretleri yüzünden ekonomi sınıfı bilet fiyatları Türk Hava Yolları’nda 910 Dolar ve üzerinden başlıyor. Fuar yada okul dönemlerinde bu ücretler  hayli yükseliyor. Mesela tek dönüş için ekonomi sınıfı bir biletin 6 bin lira ve üzerinde seyrettiği oluyor. Böyle dönemlerde seyahat etmek zorunda kalırsanız "Business" sınıfından bir bilet tercih edin çünkü aynı ücrete denk geleceğine emin olabilirsiniz. 
Gana sokaklarında açıkta yemek pişirenlerin sayısı çok fazla. Sokak lezzetlerini denemek açıkçası cesaret gerektiriyor. Biz hiç teşebbüs etmedik. Ama leziz Gana yemeklerini tadabileceğiniz çok güzel restoranlar var. 
Yemek Çeşitliliği
Yemek çeşitliliği konusunda ise Gana misafirlerine daha büyük bir mutluluk vaadediyor. Kendi yemeklerinin yanı sıra Japonya, Çin, Hindistan, Türkiye, İspanya, İtalya, Fransa, Amerika ve Lübnan mutfağına ait yemekler yapan en az birer restoran var Gana’da. Lezzet ve temizlik bakımından da Türkiye’deki çoğu ünlü mekanla yarışabileceklerine emin olabilirsiniz. Fast food beslenmeyi seviyorsanız kötü bir haberim var, KFC ve Pizza Hut dışında hiçbir yemek zinciri markası Gana pazarına girmemiş. Dolayısıyla gözleriniz Starbucks, Nero gibi klasik kahve dükkanlarını da aramasın. Kahve içmek istiyorsanız Gana’nın kendine has dükkanlarını denemeniz gerekecek.

Acil Durumlar
Gana’da kötü bir durumla karşılaşırsanız polisi “191”i tuşlayarak arayabilirsiniz. İtfaiye için “192” ve “999” numaraları kullanılıyor. Ambulans ise “193” tuşlanarak çağırılıyor.
Gana'da lüks yerleri saymazsam çoğu sokak alıştığımız streil ortamlardan farklı ama buralarda yürümek, değişik hayatlar görmek okul gibi. Tanımasanız yada çok muhatap olmak istemeseniz bile biri size selam verdiğinde karşılık verin. Türkiye'de olduğu gibi Gana'da da selamı kabul etmemek büyük ayıp. 
Sağlık
Gana’da sağlık konusu üzerinde biraz çalışmayı gerektiriyor. Başkent Accra’da 7/24 açık olan bir adet hastane var, adı Polis Hastanesi (Police Hospital) olarak biliniyor. Diğer devlet hastanesi ise orduya bağlı olan ama herkese hizmet veren (Yerliler “Military Thirty Seven” adıyla biliyor) Askeri Hastane. Devlet hastanelerindeki hijyenin sizi pek memnun etmeyeceğini bilin ama tatil günlerinde kullanabileceğiniz başka bir seçenek maalesef yok. Bu ikisi dışında Accra’da irili ufaklı pek çok özel hastane ve poliklinik var ama hepsi de bayramlarda, tatil günlerinde kapısını kapatıp gidiyor. İçlerinde bir tane nöbetçi doktor dahi olmuyor. Bu özel hastanelerin hijyen yada teknik ekipman konusunda hiçbir sıkıntıları yok ama en büyük sorunları bir “acil” girişlerinin olmaması. Gana’ya ilk geldiğimiz zamanlarda bu konuda büyük bir çaresizlik yaşamıştık. Olayı ve bizim bulduğumuz çözümü buradan okuyabilirsiniz...
Akra'da haftada bir iki kez elektrik kesintisi oluyor. Ülkenin diğer bölgelerinde ise bu kesintilerin daha çok yaşandığı söyleniyor. Jeneratörlü bir yerde kalıyorsanız açıkçası hayatınızı etkileyen bir şey olmuyor. Ama halkın büyük çoğunluğu doğal olarak bu kesintilere isyan ediyor.
Elektrik Gücü
Gana’da şebeke elektriği 220V ve 50 Hz gücünde. Türkiye’den getirdiğiniz ürünleri kullanırken güç için dönüştürücü kullanmanıza gerek yok ama Gana’da prizler İngiltere standardında olduğu gibi 3 fişli. Bu nedenle fiş dönüştürücüsü kullanmak yada ikili fişi üçlü prize sokarken biraz uğraşmak gerekebiliyor. Gana’da Samsung, Huaweii ve Apple gibi elektronik şirketleri mağazalara sahip. Bu yerler dışında pek çok büyük mağazada da elektronik aletler satılıyor ve bazen türkiye üretimi Beko’ları bile görebiliyorsunuz.

Telefon Hatları
Ülkede Vodafone, MTN, Tigo, Glo ve Airtell gibi çeşitli cep telefonu servis sağlayıcıları var. En çok tercih edilenler ise MTN (Güney Afrika markası olan MTN ülkenin en büyük iletişim şirketi) ve Vodafone. Konuşma yada mesajlaşma için büyük ücretler ödemiyorsunuz ama internet ülke genelinde olduğu gibi cep telefonlarında da pahalı. Mobil iletişim konusunda en büyük sorun altyapı yetersizliği yüzünden telefonların çoğu yerde çekmemesi. Konuşmaları kesilen insanlar çareyi wifi bağlantısıyla birbirlerini watsapp üzerinden aramakta buluyor ki bu hepimizin kullandığı bir çözüm.
Gana'da, özellikle de Akra'da göz alıcı grafitilerle tanışmaya hazır olun.
“Bulduğunuzda Alın”
Yukarıda yazdığım cümle Gana’nın en önemli kuralı. Burada bir şeyi görüp beğendiyseniz yada ona ihtiyaç duyacağınızı düşünüyorsanız kesinlikle onu alın. Çünkü ertesi gün o ürünü bulamayabilirsiniz. Burası üretimleriyle meşhur pek çok memlekete uzak olduğu için gelen ürünler kısa sürede bitebiliyor ve yeniden gelmesi zaman alıyor. Aldığım dersler sonrasında bizim için önemli ürünleri bulunca ikişer tane almaya karar verdim. Mesela bir keresinde Accra’da Nutella bitmişti ve bir hafta kadar anormal bir arayışa girişmiş olmama rağmen hiçbir yerde bulamamıştım. İstanbul’da yada İzmir’de Nutella’nın bitebileceğini düşünüyor musunuz? Tatlı yapmak için nişasta arayışına girdiğimde de şehrin en büyük süpermarketinde nişasta’nın ne olduğunu bilmeyen insanlarla karşılaşmıştım. Sorulan dördüncü kişi ne olduğunu anlamış ama bittiğini ve yeniden ne zaman geleceğini bilmediklerini söylemişti. Neticede bir ay kadar farklı dükkanlara gitmeme rağmen nişasta bulamamışlığım da var. Bu örneklerle artık sizin de gerekli mesajları aldığınızı düşünüyorum.

Harmattan ve Kış Sezonu
Ülkenin ilkimi sıcak ve yıl boyu çok büyük bir değişiklik göstermiyor. Üzerinde düşünmeniz gereken iki önemli değişim dönemi var. Biri çöl rüzgarlarını taşıyan Harmattan, diğeri ise Güney Yarım Küre’de kış aylarına denk gelen yağmur sezonu. Harmattan rüzgarları Aralık ayında başlıyor ve Mart ayına dek sürebiliyor. Sahra Çölü’nün üzerinden havaya dağılan çöl kumları rüzgarlarla Batı Afrika’nın üzerine geliyor. Bu dönemde Gana’da hava öyle geniş bir toz bulutuyla kaplı oluyor ki bazen güneşi seçebilmek zorlaşıyor. Rüzgarın da yoğun olduğu dönemde iş yerlerinde ve evlerde kapı, pencere ne varsa kapatmak gerekiyor. Evi (camda tel olmasına rağmen) uzun süre havalandırdığınızda masa ve yerlerde çölden gelen beyaz tozları rahatlıkla görebilirsiniz. Açıkçası Harmattan dönemi üç aylık bir süre zarfını kaplıyor ama bu sene beş hafta kadar sürüp bitti. Daha önceki yıl ise üç aydan fazla sürdüğü söyleniyor. Gezmek için Gana’ya gelmeyi düşünüyorsanız Harmattan dönemini es geçmenizi öneririm. Çünkü bazı günler artan rüzgar yüzünden öyle çok sis oluyor ki insan yolun ilerisini göremediği için dışarıya çıkmak yada araba kullanmak bile istemiyor. Gana’nın kışı olan Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında ise hava hiç olmadığı kadar serinleyip 25, 26 derecelere düşüyor. Tamam bizler için bu bir kış ayı değil belki ama Ganalı insanlar bu dönemde sıkça soğuk algınlığı yaşıyor. Gün içinde ani ve çok şiddetli yağmurlar olsa da hava rüzgarlarla serinliyor, nem azalıyor ve bana kalırsa Gana bu dönemde en romantik mevsimini yaşıyor. 

Yorumlar