Gana’da insanlara sorabileceğiniz çok popüler bir soru var. Bizdeki “aslen nerelisin?”e denk gelen ve memleket, akraba konuşmalarına inanılmaz bir kapı aralayan “Hangi kabiledensin?” sorusu.
![]() |
Ashanti Kralı Otumfuo Nana Osei Tutu II bir resmi görüşmede. Fotoğraf http://www.sizedoesntmatter.com adresinden alınmıştır. |
Oturan Boğa ve Uzun Tüy Meselesi...
Bize biri kabile dediğinde aklımıza her yerde çıplak gezen giysisiz insanlar, Oturan Boğa'lar, Uzun Tüy'ler, çadırlar ve zorlu doğada avlanarak beslenen bir topluluk geliyor. Hayallerinizi bozmak gibi olacak ama Gana'da böyle bir kabile yok. Herkes giysisini giyiyor, işine gidiyor, iş çıkışı bir yerlerde oturup birasını yudumluyor yada akşam evine dönüp çocukları ve eşiyle vakit geçiriyor. Dolayısıyla dergi fotoğraflarında gördüğünüz şekilde kulağına iri küpeler, dudağına çeşitli tabaklar yada boynuna iri halkalar geçiren insanlar yok. Eğer Gana'ya tatil için gelip bu tip anılar edinmeyi düşünüyorsanız vazgeçip Kenya taraflarına gitmenizi tavsiye ederim. Çünkü Ganalılar kabile kültürünü dil, saygı ve sosyal hayat çerçevesinde kaybetmemiş olsa da en çok modern yaşamı yakalamakla övünüyor.
Burada çocuklar aileleri hangi kabiledense genede o kabilenin diliyle büyüyor ve ancak okula başladığında ülkenin remi dili olan İngilizce’yi öğreniyor. O nedenle yolda gördüğünüz çocuklarla İngilizce konuşmaya çalıştığınızda sevildiklerini anlıyorlar ama çoğu zaman sorularınıza cevap veremiyorlar. Ülke kabile kültürünü hiç kaybetmemiş. Bu toplulukların kralları, şef ve üyeleri bugün hala insanların yaşadıkları ve yaptıkları üzerinde söz sahibi. Örneğin şefler suç işlemiş bir kabile üyesini cezalandırma, aforoz etme yada verdiği zararın diyetini ödetme gibi seçeneklere başvurabiliyorlar. Bu yapı şehir merkezinde hissedilmiyor ama ufak yerlerin sosyal ve siyasi hayatında büyük önem kazanıyor.
Bize biri kabile dediğinde aklımıza her yerde çıplak gezen giysisiz insanlar, Oturan Boğa'lar, Uzun Tüy'ler, çadırlar ve zorlu doğada avlanarak beslenen bir topluluk geliyor. Hayallerinizi bozmak gibi olacak ama Gana'da böyle bir kabile yok. Herkes giysisini giyiyor, işine gidiyor, iş çıkışı bir yerlerde oturup birasını yudumluyor yada akşam evine dönüp çocukları ve eşiyle vakit geçiriyor. Dolayısıyla dergi fotoğraflarında gördüğünüz şekilde kulağına iri küpeler, dudağına çeşitli tabaklar yada boynuna iri halkalar geçiren insanlar yok. Eğer Gana'ya tatil için gelip bu tip anılar edinmeyi düşünüyorsanız vazgeçip Kenya taraflarına gitmenizi tavsiye ederim. Çünkü Ganalılar kabile kültürünü dil, saygı ve sosyal hayat çerçevesinde kaybetmemiş olsa da en çok modern yaşamı yakalamakla övünüyor.
Burada çocuklar aileleri hangi kabiledense genede o kabilenin diliyle büyüyor ve ancak okula başladığında ülkenin remi dili olan İngilizce’yi öğreniyor. O nedenle yolda gördüğünüz çocuklarla İngilizce konuşmaya çalıştığınızda sevildiklerini anlıyorlar ama çoğu zaman sorularınıza cevap veremiyorlar. Ülke kabile kültürünü hiç kaybetmemiş. Bu toplulukların kralları, şef ve üyeleri bugün hala insanların yaşadıkları ve yaptıkları üzerinde söz sahibi. Örneğin şefler suç işlemiş bir kabile üyesini cezalandırma, aforoz etme yada verdiği zararın diyetini ödetme gibi seçeneklere başvurabiliyorlar. Bu yapı şehir merkezinde hissedilmiyor ama ufak yerlerin sosyal ve siyasi hayatında büyük önem kazanıyor.
Gana’nın Kabile Reisleri “Kral” adıyla anılıyor. Büyük
davetlerde yada açılışlarda görürseniz kolayca tanıyabileceğinizden emin
olabilirsiniz. Krallar kapalı yada açık havada mekan farketmeksizin üzerlerine
tutulan büyük bir şemsiye ile topluma iştirak ediyor. Giysi olarak “kente” adı
verilen yöresel bir dokumayı vücutlarına dolamayı tercih ediyorlar. Ve
zenginliklerinin simgesi olarak bolca altın takıyorlar...
Kabile Düzeni
Kabileye mensup her ailenin bir temsilcisi oluyor ve belirli
aralıklarla gidip şeflerle buluşuyorlar. Pek çok karar, düşünce ve yönelim de
burada belirleniyor. Ülkede yapılacak seçimlerde kim için oy kullanılmasının
yararlı olacağı gibi önemli tartışmalar bile çoğu zaman buralarda konuşuluyor.
O yüzden siyasetçiler de bu kabile-akrabalık geleneklerine saygı gösteriyor ve
desteklerini almak için zaman zaman bir araya geliyorlar.
Büyük Kabileler ve Yerel Dilleri
Ülkenin en ünlü kabileleri Ashanti, Ewe, Ga, Fanti ve
Dagomba. Bu büyük kabilelerin onlarca alt grubu var ve hepsinin kendine has
dilleri hala herkes tarafından konuşuluyor. Çok iyi bilmemekle birlikte fonetik
açıdan ilkel bir dil yapısı kullandıklarını söyleyebilirim. Kelimeler ön ve art
damağa yapılan baskılarla çeşitli tonlamalar şeklinde çıkıyor. Özellikle bir
şeyler satın alırken yada yol sorarken aralarında İngilizce anlaşamayan
insanların yerel dillerine dönüp tartıştığına çokça şahit oldum. Kısacası
sokakta hemen herkes ülkenin resmi dili İngilizce’den ise kendi kabile dilinde
konuşmayı tercih ediyor.
Yorumlar
Yorum Gönder